These suffixes mean “condition”. The existence of a verb or a situation depends on the realization of another verb. These suffixes are just like the “-se/-sa” conditional suffix you learned before in B1 level. But you can click here take a look if you have question on this subject too 🙂
⇒Yağmur yağmazsa dışarı çıkacağız.
(We will go out if it doesn’t rain.)
⇒Yağmur yağmadığı takdirde dışarı çıkacağız.
(We will go out if it doesn’t rain.)
These three suffixes are the same and you can use them interchangeably: -dığı takdirde, -ması durumunda, -ması halinde
⇒Yağmur yağdığı takdirde eve döneriz.
(If it rains, we will go back home.)
⇒Yağmur yağması durumunda eve döneriz.
(If it rains, we will go back home.)
⇒Yağmur yağması halinde eve döneriz.
(If it rains, we will go back home.)
The suffixes change according to vowel harmony ⇓
If the last vowel of the verb is “a” or “ı” the suffix is: “dığı taktirde” (kaldığı takdirde)
If the last vowel of the verb is “e” or “i” the suffix is: “diği taktirde” (geldiği takdirde)
If the last vowel of the verb is “o” or “u” the suffix is: “duğu taktirde” (okuduğu takdirde)
If the last vowel of the verb is “ö” or “ü” the suffix is: “düğü taktirde” (gördüğü takdirde)
If the last vowel of the verb is “a, ı, o, or u” the suffix is: “ması durumunda/halinde” (okuması durumunda)
If the last vowel of the verb is “e, i, ö, or ü” the suffix is: “mesi durumunda/halinde” (gelmesi durumunda)
The first letter of -dığı takdirde change according to consonant harmony ⇓
If the last letter of the verb is “f, s, t, k, ç, ş, h or p” the suffix is: “tığı, tiği, tuğu, tüğü taktirde” (koştuğu takdirde)
If the last letter of the verb is NOT “f, s, t, k, ç, ş, h or p” the suffix is: “dığı, diği, duğu, düğü taktirde” (olduğu takdirde)
These three suffixes can change according to possesive suffixes.
The change of -dığı takdirde according to possessive suffix ⇓
⇒Ben ödevlerimi yaptığım takdirde arkadaşlarımla buluşabilirim.
(I can meet my friends if I do my homework.)
⇒Sen ödevlerini yaptığın takdirde arkadaşlarınla buluşabilirsin.
(You can meet your friends if you do your homework.)
⇒O ödevlerini yaptığı takdirde arkadaşlarıyla buluşabilir.
(S/he can meet his/her friends if s/he do her/his homework.)
⇒Biz ödevlerimizi yaptığımız takdirde arkadaşlarımızla buluşabiliriz.
(We can meet our friends if we do our homework.)
⇒Siz ödevlerinizi yaptığınız takdirde arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz.
(You can meet your friends if you do your homework.)
⇒Onlar ödevlerini yaptığı/yaptıkları takdirde arkadaşlarıyla buluşabilirler.
(They can meet their friends if they do their homework.)
The change of -ması durumunda according to possessive suffix ⇓
⇒Ben ödevlerimi yapmam durumunda arkadaşlarımla buluşabilirim.
(I can meet my friends if I do my homework.)
⇒Sen ödevlerini yapman durumunda arkadaşlarınla buluşabilirsin.
(You can meet your friends if you do your homework.)
⇒O ödevlerini yapması durumunda arkadaşlarıyla buluşabilir.
(S/he can meet his/her friends if s/he do her/his homework.)
⇒Biz ödevlerimizi yapmamız durumunda arkadaşlarımızla buluşabiliriz.
(We can meet our friends if we do our homework.)
⇒Siz ödevlerinizi yapmanız durumunda arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz.
(You can meet your friends if you do your homework.)
⇒Onlar ödevlerini yapması/yapmaları durumunda arkadaşlarıyla buluşabilirler.
(They can meet their friends if they do their homework.)
The change of -ması halinde according to possessive suffix ⇓
⇒Ben ödevlerimi yapmam halinde arkadaşlarımla buluşabilirim.
(I can meet my friends if I do my homework.)
⇒Sen ödevlerini yapman halinde arkadaşlarınla buluşabilirsin.
(You can meet your friends if you do your homework.)
⇒O ödevlerini yapması halinde arkadaşlarıyla buluşabilir.
(S/he can meet his/her friends if s/he do her/his homework.)
⇒Biz ödevlerimizi yapmamız halinde arkadaşlarımızla buluşabiliriz.
(We can meet our friends if we do our homework.)
⇒Siz ödevlerinizi yapmanız halinde arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz.
(You can meet your friends if you do your homework.)
⇒Onlar ödevlerini yapması/yapmaları halinde arkadaşlarıyla buluşabilirler.
(They can meet their friends if they do their homework.)