TURKISH VERBS USED WITH “ETMEK” (“ETMEK” İLE KULLANILAN TÜRKÇE FİİLLER)
- acele etmek (to hurry)
- affetmek (to forgive)
- akıl etmek (to think of)
- aktif etmek (to activate)
- alay etmek (to make fun of)
- altüst etmek (to upset someone)
- ameliyat etmek (to surgery)
- analiz etmek (to analyze)
- arkadaşlık etmek (to befriend, make friends)
- arzu etmek (desire)
- aşık etmek (make someone fall in love)
- ateş etmek (to shoot)
- beddua etmek (to curse)
- belli etmek (to declare, to make clear)
- bencillik etmek (to be selfish)
- boykot etmek (to boycott)
- buyur etmek (ask in, to call someone to eat)
- cesaret etmek (to dare)
- çaba sarf etmek (to make an effort)
- dahil etmek (to include)
- dans etmek (to dance)
- dert etmek (to worry)
- devam etmek (to continue)
- dikkat etmek (to take care, to pay attention)
- düşman etmek (make enemies)
- emanet etmek (entrust)
- empoze etmek (to impose)
- endişe etmek (to worry)
- enjekte etmek (to inject)
- etki etmek (to effect)
- fark etmek (to notice)
- fayda etmek (to benefit)
- feda etmek (to sacrifice)
- feryat etmek (to wail)
- flört etmek (to flirt)
- gayret etmek (to make effort)
- göç etmek (to immigrate)
- haber etmek (to inform, to let know)
- hak etmek (to deserve)
- haksızlık etmek (to do injustice)
- hareket etmek (to act)
- hasta etmek (make sick)
- hata etmek (to make mistake)
- havale etmek (to refer, to transfer, to send)
- hayal etmek (to imagine)
- hediye etmek (give a gift)
- helal etmek (someone to give their blessing to another – in the form of wishing them well after having done so much for them.)
- ısrar etmek (to insist)
- iade etmek (to return)
- ibadet etmek (to worship)
- ifade etmek (to express )
- ihanet etmek (to betray)
- ikamet etmek (to reside)
- İkna etmek (to convince)
- İlave etmek (to add)
- İman etmek (To believe in God)
- İlan etmek (to announce)
- İltifat etmek (to compliment)
- İnat etmek (to persist)
- inkar etmek (deny)
- inşa etmek (to build)
- ispat etmek (to prove)
- işgal etmek (occupy)
- iptal etmek (to cancel)
- kabul etmek (to accept)
- kaybolmak (to get lost)
- kahvaltı etmek (to have breakfast)
- kalabalık etmek (take up space unnecessarily, be superfluous)
- kâr etmek (make a profit)
- kastetmek (to mean)
- kontrol etmek (to check)
- kurban etmek (to sacrifice)
- küfür etmek (to curse)
- linç etmek (to lynch)
- merhamet etmek (have mercy)
- merak etmek (be curious)
- meşgul etmek (to make busy)
- misafir etmek (to host)
- mutlu etmek (make happy)
- mücadele etmek (to combat, to fight)
- namaz kılmak (to pray)
- nefret etmek (to hate)
- rica etmek (to request)
- sabretmek (be patient)
- saygısızlık etmek (to disrespect)
- sağır etmek (to make deaf)
- servis etmek (to serve)
- seyretmek (to watch)
- sinir etmek (to annoy)
- sipariş etmek (to order)
- şok etmek (to shock)
- şükretmek (be grateful for)
- şüphe etmek (veya duymak) (to doubt, to suspect)
- tamir etmek (to repair)
- tebrik etmek (to congratulate)
- tedirgin etmek (to make worry, to make nervous)
- telefon etmek (to call)
- temsil etmek (to represent)
- tereddüt etmek (to hesitate)
- teşekkür etmek (to thank)
- tövbe etmek (to repent)
- veda etmek (to say goodbye)
- yardım etmek (to help)
- yemin etmek (to swear)
- yolcu etmek (see off)
- zahmet etmek (no necessary, nevermind -to say don’t effort, don’t bother yourself for someone doing something good-)
- zannetmek (to suppose)
- zarar etmek (to lose money, to suffer material or moral damage)
- zengin etmek (make rich)
TURKISH VERBS USED WITH “YAPMAK” (YAPMAK İLE KULLANILAN TÜRKÇE FİİLLER)
- doğum yapmak (to give birth)
- ödev yapmak (do homework)
- yemek yapmak (to cook)
- hesap yapmak (to calculate)
- şaka yapmak (to joke)
- analiz yapmak (to analyze)
- kötülük yapmak (doing something bad to …, to harm)
- iyilik yapmak (doing something good to…, to favour)
- hata yapmak (to make mistake)
- saygısızlık yapmak (to disrespect)
- kamp yapmak (to camp)
- alışveriş yapmak (shopping)
- kahvaltı yapmak (to have breakfast)
TURKISH VERBS USED WITH “OLMAK” (OLMAK İLE KULLANILAN TÜRKÇE FİİLLER)
- mecbur olmak (or mecbur kalmak) (be obliged to)
- ameliyat olmak (to have surgery)
- altüst olmak (to be upset)
- belli olmak (be obvious)
- aşık olmak (to fall in love)
- dahil olmak (to be included)
- deli olmak (to be mad)
- dert olmak (to bother, to trouble)
- duman olmak (to disappear)
- düşman olmak (be hostile)
- kurban olmak (to be sacrifice)
- ikna olmak (to convince)
If you have any question about Turkish verbs / Türkçe fiiller or any subject about Turkish language just let me know in the comment below. Btw we also share all Turkish grammar lessons, some daily usefull tips, Turkish idioms and more about Turkish language and Turkish culture on YouTube channel! You can watch all lessons for free now! and Just click here subscribe to don’t lose our videos. See you in another lesson!